• Home
  • |
  • IMO Bulletin

Ağustos-Eylül 2019

Deniz biyolojik çeşitliliğinin korunması hususunda adımlar atılıyor.

IMO Sekretaryası, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (UN Convention on the Law of the Sea –UNCLOS) kapsamında gerçekleştirilen Ulusal Yargı Yetkisinin Dışındaki Alanlarda Deniz Biyolojik Çeşitliliğinin (Biodiversity Beyond National Jurisdiction –BBNJ) korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda yasal olarak bağlayıcı bir uluslararası belgenin geliştirilmesine yönelik bir dizi konferansın sonuncusuna katılım sağlamıştır. 3. Hükümetlerarası Konferans (3rd Intergovernmental Conference –IGC), IMO’nun New York Merkezinde 19-30 Ağustos 2019 tarihlerinde gerçekleştirilmiştir. Söz konusu konferanslar serisinin son oturumu, 2020 yılının ilk altı ayı içerisinde icra edilecektir.

Bahse konu konferans oturumunda taslak sözleşme metni ele alınmıştır. IMO temsilcileri alan odaklı yönetim araçları, çevresel etki değerlendirmeleri, kapasite geliştirme, teknoloji transferi ve göz önünde bulundurulması gereken konularda kurulan çalışma gruplarına ve Genel Kurullara katılım sağlamıştır. Ayrıca IMO, Hükümetlerarası Konferansın yanı sıra, taraf Devletlere bilgi sağlamak ve yeni dokümanın geliştirilmesine yardım etmek amacıyla Ulusal Yargı Yetkisinin Dışındaki Alanlarda Deniz Biyolojik Çeşitliliğini geliştirme süreci hazırlık aşamasında da etkin yer almaktadır.

IMO’nun, okyanusların sürdürülebilir kullanımını sağlamak üzere uluslararası denizciliğe yönelik 50’den fazla küresel anlaşması ile evrensel düzenlemelerin geliştirilmesi hususunda tecrübesi bulunmaktadır.  IMO düzenlemeleri, iyi yapılandırılmış bayrak, kıyı ve liman Devleti kontrol sistemi ile dünya denizleri genelinde uygulanmaktadır. Birçok IMO kuralı, atıkların denize verilmesini denetleyen Londra Sözleşmesi ve Protokolünün yanı sıra MARPOL ve potansiyel olarak istilacı sucul türlerin yayılmasını önlemeyi amaçlayan Uluslararası Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi de dâhil olmak üzere ulusal yargı yetkisinin dışındaki alanlarda deniz biyolojik çeşitliliğinin korunmasına aktif olarak katkı sağlamaktadır. IMO tüm gemilerin, belirlenmiş hassas deniz alanlarının (designated sensitive sea areas/Particularly Sensitive Sea Areas –PSSAs), özel alanların ve emisyon kontrol alanlarının içinde ve dışında uyması gereken çok sayıda koruyucu önlem almıştır. Söz konusu önlemler deniz taşımacılığını balinaların üreme alanlarından uzak tutmayı amaçlayanlar da dâhil olmak üzere, uzak durulması gereken alanları ve diğer gemi rotasyon sistemlerinin yanı sıra operasyonel boşaltımlara dair sıkı kuralları da içermektedir. IMO Kutup Kodu, Arktik ve Antarktik denizlerinde faaliyet gösteren gemiler için zorunludur. Ayrıca IMO, deniz yaşamını sualtı gemilerinden kaynaklanan ses kirliliğinden koruma hususunu da ele almaktadır.

Hükümetlerarası Konferansın Başkanı Singapurlu Sayın Rena LEE, 2019 yılı Haziran ayında IMO Londra Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen bir etkinlikte, BBNJ dokümanı ile IMO yetkisinin karşılıklı etkileşimine ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla IMO Üye Devletlerin temsilcilerine hitap etmiştir. IMO Sekreteryası, IMO yetkisi hususunda taslak BBNJ dokümanı ilgili hükümlerinin analizini Üye Devletlere sunmuştur.

 

IMO Kutup Kodunun önemi vurgulandı.

İklim koşullarının değişmesi, kutup bölgelerinde daha fazla denizcilik faaliyeti yapılmasına yol açmıştır. Ancak, Arktik ve Antarktik bölgelerinin güç koşullarında faaliyet gösteren gemiler birçok tehlikeye maruz kalmaktadır. Bu nedenle IMO, söz konusu gemilerin emniyeti ve kutup çevrelerinin korunması hususlarında endişe duymaktadır. IMO Genel Sekreteri Sayın Kitack Lim, 25 - 29 Ağustos 2019 tarihlerinde Ilulissat, Grönland’ı ilk defa ziyaret etmiş olup, Arktik denizciliğine ilişkin üst düzey bir yuvarlak masa toplantısına katılım sağlamıştır.

IMO Genel Sekreteri, bahse konu toplantının açılış konuşmasında Arktik sularında dengeli ve sürdürülebilir denizcilik faaliyetlerine olan gereksinimi vurgulamış olup, denizcilik altyapısının daha çok geliştirilmeye ihtiyacı olduğunu ve kutup sularında faaliyet gösteren gemilerin karşılaştığı zorluklar göz önünde bulundurularak daha fazla işbirliği gerektiğini ifade etmiştir. Grönland İskan ve Altyapı Bakanı Sayın Naalakkersuisoq Karl Frederik DANIELSEN, kutup sularında faaliyet gösteren gemilere yönelik zorunlu emniyet ve çevre standartları getiren IMO Kutup Kodu’nun Grönland için oldukça önemli bir doküman olduğunu belirtmiştir. Danimarka Denizcilik İdaresi ve Grönland Hükümeti, söz konusu etkinliğin sponsorluğunu yapmıştır.

IMO, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşma hususunda çalışmalarına devam ediyor.

IMO, 2015 yılında dünya liderleri tarafından kabul edilen “Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”ne (Sustainable Development Goals –SDG) ulaşmak amacıyla denizcilik sektörünü plan ve girişim akışına almaya yardım etmek için oluşturulmuş olan bir dizi girişimde bulunmuştur.

Birleşmiş Milletler kalkınma sistemi, BM Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi (UN Development Cooperation Framework –UNSDCF) isimli mekanizması aracılığı ile SDG’lere ulaşmak için çalışmalarını sürdüren ülkelere toplu olarak destek sağlamaktadır. BM ülke takımları ve ulusal idareler söz konusu mekanizma ile ulusal düzeyde öncelikleri ve planları belirlemek üzere birlikte çalışmaktadır.

IMO, stratejik planı kapsamında, UNSCDF çatısı altında ulusal planlar ve girişimler formüle edildiğinde denizcilik sektörünün söz konusu hususa gereken önemi vermesini sağlamak amacıyla ulusal denizcilik idareleri ile çalışmaktadır. Denizcilik faaliyetleri, gelecek sürdürülebilir ekonomik büyümeye ilişkin herhangi bir programın önemli bir unsuru olarak görülmekte olup, 2030 gündeminin birçok maddesi yalnızca dünya ticaretini destekleyen ve küresel ekonomiyi kolaylaştıran sürdürülebilir taşımacılık sektörü ile gerçekleştirilebilecektir.

IMO, 19-20 Ağustos 2019 tarihlerinde Bangkok, Tayland’da Asya ülkelerinden denizcilik idarelerinin SDG’lere ilişkin kendi ulusal planları kapsamında denizcilik faaliyetleri oluşturmalarını desteklemek için bir çalıştayın düzenlenmesine katkı sağlamıştır. Söz konusu etkinlik bu doğrultuda gerçekleştirilen ikinci etkinlik olup, ilki 2018 yılında Şili’de gerçekleştirilmiştir. Afrika ve Pasifik bölgesine yönelik ileri çalıştayların gerçekleştirilmesi planlanmakta olup; bahse konu çalıştay, BM Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UN Economic and Social Commission for Asia and the Pacific –UN ESCAP) ve BM Kalkınma Koordinasyon Ofisi’nin (UN Development Coordination Office       –UN DCO) işbirliği ile gerçekleştirilmiştir.

IMO Yük ve Konteyner Taşımacılığı Alt Komitesi Toplantısı gerçekleştirildi.

Dökme yük gemilerinin emniyeti, IMO kurallarının uygun bir şekilde uygulanmasına bağlı bulunmakta olup, söz konusu hususta eğitim önem arz etmektedir. Katı Dökme Yüklerin Emniyetli Elleçlenmesi ve Taşınmasına yönelik yeni IMO Modeli Kursunun, 9-13 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen IMO’nun Yük ve Konteyner Taşımacılığı Alt Komitesi (Sub-Committee on Carriage of Cargoes and Containers –CCC 6) toplantısında onaylanmıştır. Kursta, söz konusu kapsamda yüklerin nasıl ele alınacağına ilişkin sektör kılavuzu olan Uluslararası Denizcilik Katı Dökme Yükler Kodu (International Maritime Solid Bulk Cargoes –IMBSC Code) ile vurgulanan katı dökme yüklerin elleçlenmesine ve taşınmasına yönelik zorunlu önlemlere odaklanılmıştır. IMO model kursları, bilgi ve becerilere erişimi kolaylaştırmak üzere düzenlenmektedir. Bahse konu kurs kapsamında, nem sınırına ulaştığında sıvılaşabilenler ve geminin istikrarsızlaşmasına neden olabilenler de dâhil olmak üzere tüm katı dökme yükler ele alınmıştır. Söz konusu yükler, yükleme yapılmadan önce nem sınırlarının test edilmesine ve kayıt altına alınmasına yönelik dikkat gerektirmektedir.

IMO Sera Gazı Stratejisinde de vurgulandığı gibi, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerli olacak %0.50 kükürt limitine uyumluluğu sağlamak üzere geliştirilen yeni yakıtlar ve/veya yakıt karışımları, IMO 2030 ve 2050 emisyon hedefleri göz önünde bulundurulduğunda, düşük parlama noktasına sahip yakıt kullanan gemilere ilişkin emniyet önlemlerine yönelik IMO Alt-Komitesi çalışması öncelikli olarak değerlendirilmiştir. Alt-Komite, Gaz veya Diğer Düşük Parlama Noktasına Sahip Yakıt Kullanan Gemiler için Uluslararası Emniyet Kodu (International Code of Safety for Ships Using Gases or Other Low-Flashpoint Fuels –IGF Code) hususundaki gündem maddesi kapsamında yeni yakıt türlerine ilişkin konulara odaklanmıştır.

Yakıt olarak metil ve etil alkol kullanan gemilerin emniyetine yönelik ara taslak kılavuzun nihai hale getirilmesi beklenmektedir. Geliştirilmekte olan bir diğer ara taslak kılavuz ise yakıt hücresi güç tesisatları kullanan gemilerin emniyetine yönelik hususları kapsamaktadır.

Açılışı IMO Genel Sekreteri Sn. Kitack Lim tarafından yapılan bahse konu toplantıya, Marshall Adaları’ndan Sayın Maryanne Adams başkanlık etmiştir.

Londra Denizcilik Haftası kapsamında denizcilik topluluğunda kadınların güçlendirilmesi teması vurgulandı.

IMO’nun 2019 yılı Dünya Denizcilik Günü teması olan “Denizcilik Topluluğunda Kadınların Güçlendirilmesi” teması, 9-13 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen Londra Denizcilik Haftası etkinliklerinde vurgulanmıştır. 10 Eylül 2019 tarihinde Birleşik Krallık merkezli bir uydu iletişimi şirketi ve WISTA’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen bir seminer kapsamında, Denizcilik Sektöründe Çeşitlilik ve Dijitalleşme teması incelenmiştir.

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim söz konusu etkinliğin açılışında “işin esas yapısının değişmesi ile
işgücüne ilişkin beklentilerin ve geleneksel rollerin yeniden incelenmesi ve değerlendirilmesi için uygun bir zamanda olduğumuzu ve bu hususun da çeşitliliği ve eşitliği benimseme anlamına geldiğini”
belirtmiştir. Sayın Lim, “denizcilikte cinsiyet eşitliği sağlamanın, sadece sektör için değil denizciliğin sürdürülebilirliğini korumak için dünyanın her köşesinden ve nüfusun her kesiminden yetenek kazanması gerektiğine ilişkin somut gerçeklik açısından da önem arz ettiğini” vurgulamıştır.

IMO, 30 yılı aşkın bir süredir denizcilik topluluğunda kadınları desteklemeye yönelik oldukça başarılı bir program yürütmektedir. IMO’nun yardımlarıyla 150’den fazla ülkeyi ve bağlı toprağı kapsayan 7 adet bölgesel Denizcilikte Kadın Birliği kurulmuştur. IMO, Uluslararası Deniz Hukuku enstitüsü ve Dünya Denizcilik Üniversitesi gibi IMO’nun denizcilik eğitimi veren kuruluşlarının yanı sıra diğer kuruluşlarda da cinsiyete göre burslar sağlamaktadır.

IMO, 2019 yılı Dünya Denizcilik Günü’nün kutlanmasına yardım etmek için açık oturumlar ve sosyal medya kampanyaları gibi bir dizi girişimi ve etkinliği üstlenmiş olup, konuya ilişkin yeni bir video gösterime sunulmuştur.  

Gemi enkazlarının kaldırılmasına ilişkin çalışmalar devam ediyor.

IMO, 11-12 Eylül 2019 tarihlerinde Londra’da gerçekleştirilen “10. Denizcilik Kurtarma ve Kaza Müdahale Konferansı” kapsamında enkaz kaldırma hususuna ilişkin uluslararası anlaşmanın onaylanmasına destek vererek çalışmalarına devam etmektedir.

Bir gemi enkazı, bulunduğu yere bağlı olarak diğer gemileri ve onların mürettebatlarını potansiyel olarak tehlikeye atmakta ve seyrüsefer için tehlike oluşturabilmektedir. Nairobi Sözleşmesi, devletlerin gemi enkazlarını, sürüklenen gemileri, denizlerde gemilerden kaynaklanan nesneleri ve yüzen açık deniz tesislerini ortadan kaldırmalarına yönelik yasal bir zemin oluşturmaktadır.

Bahse konu sözleşme kapsamında, konteyner kayıplarının yanı sıra gemi üzerinde konteyner yangınları vakalarına karşı önlem almak için kıyı devletlerine yönelik koşullar da yer almaktadır.

Gemi Enkazlarının Kaldırılmasına ilişkin Nairobi Sözleşmesi 2015 yılında yürürlüğe girmiş olup,   dünya deniz ticaret tonajının %73’ünü temsil eden 47 ülke tarafından imzalanmıştır.

IMO, ülkeleri tehlikeli ve zararlı maddelerin taşınmasına ilişkin sözleşmeyi imzalamaya davet ediyor.

IMO, gemilerin tehlikeli ve zararlı maddeler taşımasına ilişkin ana tazminat sözleşmesi olan “Tehlikeli ve Zararlı Maddeler Sözleşmesi”ne (Hazardous and Noxious Substances Convention –HNS Convention) yönelik çalışmalarına devam etmektedir.

Söz konusu Sözleşme yürürlüğe girdiği zaman, yakıt ve kimyasal maddeler de dahil olmak üzere deniz yolu ile taşınan HNS yüklerinden kaynaklanan hasara yönelik bir sorumluluk ve tazminat rejimi sağlanacaktır. Sözleşme, sadece kirliliğin neden olduğu hasarı değil aynı zamanda mal kaybı ya da zararının yanı sıra hayati kayıplar veya bedensel sakatlanmalar da dâhil olmak üzere yangın ve patlama risklerini de kapsamaktadır. 

IMO, 17-18 Eylül 2019 tarihlerinde Singapur’da gerçekleştirilen Tehlikeli Yükler Konferansı’na, HNS Sözleşmesi kapsamında gemide meydana gelen konteyner yangınları hususunu vurgulamak amacıyla katılım sağlamıştır. Bugüne kadar, tehlikeli ve zararlı maddelerin yalnızca 10 milyon tonunu kapsayan 5 ülke tarafından imzalanan Sözleşme, 40 milyon ton HNS seviyesine ulaştığı zaman yürürlüğe girecektir.