Nisan 2017

?

IMO Kolaylaştırma Komitesi 41. kez toplandı

04/04/2017

IMO Kolaylaştırma Komitesi, 4-7 Nisan 2017 tarihlerinde düzenlenen 41. oturumunda FAL Sözleşmesi'yle ilgili bazı yeniliklerin kabulü ve uygulanması konularını görüştü. Uluslararası Deniz Trafiğinin Kolaylaştırılması Sözleşmesi (1965) olarak bilinen FAL, deniz ticaretine daha istikrarlı ve serbest bir yapı kazandırmak amacıyla dünya genelinde uygulanması amaçlanan bir dizi kural ve yasa belirlemiştir.

Komite, FAL Sözleşmesi'ne getirilmesi planlanan bazı değişikliklerle ilgili olarak 2016'daki oturumunda gözden geçirilmiş bir Ek Metin kabul etti. Elektronik bilgi akışını geliştirmeye yönelik bu değişiklikler arasında "tek pencere" (single window) uygulaması öne çıkıyor. Tek pencere kavramı; gemilerin, yüklerin, yolcuların ve mürettebatın limana varış ve limandan kalkışlarıyla ilgili kamu idarelerinin ihtiyaç duyduğu bilgileri tek bir portal üzerinden sağlamak için geliştirildi.

FAL 41.jpg

Son oturumda ise Ek metinle getirilen değişikliklerin uygulanma yöntemleri üzerine duruldu ve gerekli açıklamalar için gözden geçirilmiş bir elkitabı hazırlanması kararlaştırıldı. Ayrıca, Denizcilikte Tek Pencere projesinde ilerleme kaydetmek için veri formatları arasında uyum ve standartlaştırmanın sağlanması ve tek pencere uygulamasıyla ilgili bir prototip geliştirilmesi de gündemdeki konular arasındaydı.

FAL 41'de ayrıca denizde siber risk yönetimi geçici kurallar (MSC.1/Circ.1526) için de onay çıktı. 2017 Temmuz ayında düzenlenecek MSC 97 kuralları tekrardan gözden geçirdikten sonra nihai onayı verecek ve kurallar MSC/FAL ortak sirküleri olarak gemiler, yük taşımacılığı ve limanlar için yayımlanacak.

 

Tutsak gemi adamlarının maaşlarını korumak için önlemler alınıyor

05/04/2017

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 3-5 Nisan 2017 tarihlerinde İsviçre'de düzenlediği bir toplantıda tutsak gemi adamlarının maaşlarıyla ilgili sorunları masaya yatırdı.

IMO'nun da bir parçası olduğu ILO Çalışma Grubu'nu oluşturan Özel Üçlü Komite, deniz haydutluğu veya silahlı soygun vakaları nedeniyle gemide veya gemi dışında tutsak edilen gemi adamlarının maaşlarını korumak için getirilen yasa önerilerini değerlendirdi. MLC Kodu'nda değişiklik yapılması gerekliliği de getirilen öneriler arasındaydı.

IMO temsilcisi, yaptığı konuşmada, Örgüt'ün 18 Ocak 2017'de yürürlüğe giren MLC değişikliklerini memnuniyetle karşıladığını ve bu değişikliklerle gemide terk edilen denizcilerin haklarının daha iyi korunup ölüm ya da uzun süreli sakatlıkla sonuçlanan üzücü vakalarda kendilerine ve ailelerine finansal destek sağlanacağını vurguladı. (MLC Değişiklikleri hakkındaki detayları, Odamızın IMO Ocak Bülteni'ndeki "MLC Sözleşmesi kapsamındaki yeni düzenlemeler IMO tarafından memnuniyetle karşılandı" adlı haberimizden okuyabilirsiniz: http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/imodetay.aspx?haber=18)

Ayrıca, IMO Kurulu'nun Somali kıyısı açıklarında yaşanan deniz haydutluğu ve silahlı soygunlara yönelik almış olduğu 2011 tarihli Kararı da hatırlattı. Kurul Kararı'nda hükümetlerin ilgili Devletlerle iletişim halinde olması ve bu Devletlerin bayraklarını taşıyan gemilerde tutsak olan gemi adamlarını korumak için alınan tedbirlerle ilgili bilgilendirme yapılması gerektiği ifade ediliyor. Kurul özellikle gemi adamlarının bir an önce serbest kalması ve maaşlarının ödenmesi için geliştirilen tedbirlerin önemle altını çiziyor.

 

Gemilerin güvenliği kılavuz kaptanlarla güçleniyor

11/04/2017

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, 11 Nisan günü İtalya'nın Roma şehrinde düzenlenen Uluslararası Deniz Kılavuz Kaptanlar Derneği (IMPA - International Maritime Pilots' Assosication)'nin 70. toplantısına katıldı ve kılavuz kaptanların uluslararası deniz taşımacılığının güvenliğini sağlayan en önemli halkalardan biri olduğu mesajını verdi.

maritime pilots.jpg

IMO Genel Sekreteri, kılavuz kaptanların öneminin özellikle kendi bölgeleriyle ilgili sahip oldukları bilgiden kaynaklandığını ve bu bilgilerle gemilere güvenli bir şekilde demirlemeleri, limanlardan ayrılmaları ve tehlikeli sularda seyretmeleri sırasında yardımcı olduklarını ifade etti.

IMO'nun kılavuz kaptanlık üzerine kabul ettiği ve hükümetler için tavsiyelerin yer aldığı bir Kurul Kararı bulunuyor. Kararda özetle, başka tedbirlere göre daha etkili olacağı öngörülürse kılavuz kaptanlık hizmetlerinin sağlanması ve kılavuz kaptanların çalıştırılmasının zorunlu olduğu gemi sınıflarının tanımlanması gerektiği üzerinde duruluyor.

 

Hazar Denizi'ne kıyısı olan devletler arasında deniz kirliliğine karşı işbirliği

18/04/2017

Hazar Denizi'ni petrol kirlenmesinden korumayı amaçlayan ülkeler ve ilgili taraflar 16-20 Nisan 2017 tarihleri arasında İran'da bir araya geldi. IMO'nun da katılım sağladığı toplantının diğer katılımcıları Hazar Denizi'ne kıyısı olan beş devletin (Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya Federasyonu ve Türkmenistan) temsilci heyeti ile Hazar Denizi'nde faaliyet gösteren petrol, gaz ve deniz taşımacılığı sektöründen temsilciler ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP - United Nations Environment Programme) Geçici Tahran Sekreterliği oldu.

"Petrol Kirlenmesi Vakalarıyla Mücadele için Bölgesel Hazırlık, Müdahale ve İşbirliği hakkında Aktau Protokolü"nün uygulanması ile petrol kirlenmesine karşı acil durumlarda işbirliği öngören "Bölgesel Hazar Denizi Planı"na son halinin verilmesi, toplantının iki ana gündem maddesi olarak ön plana çıktı.

Toplantının yanı sıra, arama ve kurtarma çalışmaları ile yangına ve deniz kirlenmesine müdahale uygulamalarından oluşan kapsamlı bir eğitim düzenlendi.

 

Belçika petrol kirlenmesine müdahale sözleşmesini kabul etti

19/04/2017

Belçika, IMO mevzuatı içinde yer alan 1990 tarihli "Petrol Kirliliğine Karşı Hazırlıklı Olma, Müdahale ve İşbirliği ile İlgili Uluslararası Sözleşme (OPRC)"yi kabul eden 112. ülke oldu. Sözleşme, deniz kirlenmesi vakalarına karşı gerek ulusal gerek uluslararası düzeyde alınacak tedbirleri ortaya koyuyor.

Belçika'nın Birleşik Krallık Elçiliği, tehlikeli ve zararlı maddelerle ilgili OPRC Protokolü kabul belgesini de sunmuştur.

 

HNS Sözleşmesi'ni ilk imzalayan Norveç oldu

21/04/2017

2010 tarihinde IMO tarafından kabul edilen HNS Sözleşmesi, yürürlüğe girdiğinde, tehlikeli ve zararlı yüklerin taşımacılığını yapan tüm gemiler için kapsayıcı ve birleştirici bir tazmin rejimi sağlayacak. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi için en az 12 devlet tarafından imzalanması koşulu bulunurken, Norveç HNS'ye taraf olan ilk ülke oldu. HNS Norway.jpg

IMO Genel Sekreteri Kitack Lim, "Tehlikeli ve zararlı maddeleri taşıyan gemilerin sayısı sürekli artmaktadır. Tankerler aracılığıyla her yıl 200 milyon tondan fazla kimyasalın ticaretinin yapıldığını görüyoruz. HNS 2010 sözleşmesinin yürürlüğe girmesi için tüm üye devletlerimize Norveç'i örnek almaları ve mümkün olan en kısa sürede sözleşmeyi kabul etmeleri çağrısında bulunuyorum," dedi.

Türkiye HNS 2010 protokolünün imzacısı olan 8 ülkeden biridir. Sözleşmenin teknik çalışması Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından tamamlanmış ve Sözleşme onay sürecinin tamamlanması için gerekli resmi süreçlerden geçmektedir.

Sözleşme, HNS kargolarından kaynaklı kazalar için gemi sahiplerini LLMC sözleşmesi limitleri ile maksimum sorumluluk sınırını göz önüne alarak sorumlu tutarken, HNS kargoları taşıyan gemilerde Devlet tarafından kabul edilip belgelendirilmiş sigorta bulundurmak da zorunlu uygulamalar arasında. Gemi sahibinin sorumluluğunu aşan veya sorumlu olmadığı durumlarda, HNS Fonu tazmin taleplerini karşılıyor. Toplam tazmin tutarı için üst sınırın mevcut döviz kuruyla 340 milyon USD olarak belirlendiği HNS Fonu'nun kaynağını, HNS kargolarının alıcılarının kazadan sonra ödeyecekleri katkı payları oluşturacaktır.

Sözleşme kapsamına alınan tehlikeli ve zararlı madde kargoları şunlardır:

-CLC ve IOPC Fon kapsamında olmayan petroller

-tehlikeli veya zararlı olarak tanımlanan diğer sıvı maddeler - kimyasallar

-sıvılaştırılmış gazlar -  LNG

-parlama noktası 60 °C'yi aşmayan sıvı maddeler - LPG

-konteynerlerde veya ambalajlanmış şekilde taşınan tehlikeli veya zararlı maddeler

-kimyasal tehlike yarattığı kabul edilen katı dökme malzemeler.

 

Afrika denizciliğine IMO'dan destek

21/04/2017

Afrika Denizcilik Yönetimleri Birliği (AAMA), 19-21 Aralık 2017 tarihlerinde üçüncü kez Nijerya'da bir araya geldi. Katılımcılar arasında yer alan IMO temsilcisi, Afrika'da kapasite oluşturma çalışmalarına ve etkin bilgi paylaşımı süreçlerine destek verdiklerinin ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne ulaşılmasına katkıda bulunmak için istikrarlı bir şekilde çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Deniz taşımacılığı ve limanlar bir ülkedeki istihdam ve refah oranının yükselmesinde büyük rol oynuyor.

Afrika'ya bakıldığında, limancılık sektörü, bölgenin kıyı devletleriyle sınırlı kalmayıp karalar içinde bulunan Afrika ülkelerindeki ticari faaliyetlere ve sosyo-ekonomik kalkınmaya da önemli katkılar sağlıyor. 

Afrika'nın 32 denizcilik yönetimi, Nijerya'daki konferansta sektör çalışanları arasında daha dengeli bir cinsiyet dağılımı için eşitlikçi insan kaynakları stratejisi geliştirilmesi konusunda uzlaştı.

AAMA ayrıca 25 Temmuz gününü Afrika Deniz ve Okyanuslar Günü olarak kabul etti. Her yıl kutlanması planlanan bu özel günde, denizcilik faaliyetlerinin ve deniz ticaretinin Afrika ülkelerinin ekonomisini ve refah seviyesini arttırmadaki önemi çeşitli etkinlik ve programlarla kutlanacak.

 

Denizlerin derinliğini biliyor muyuz?

24/04/2017

Bir bilim dalı olarak Hidrografi, yeryüzündeki su kütlelerini inceleyip haritalarını çıkararak güvenli, sürdürülebilir ve maliyeti düşük su politikaları uygulanmasında vazgeçilmez bir rol üstlenir. Monako'da düzenlenen 1. Uluslararası Hidrografi Örgütü (IHO - International Hydrographic Organisation) Toplantısı'na katılan IMO Genel Sekreteri Kitack Lim bu temel mesajı vurguladı.

How deep is the ocean.jpg Yeryüzündeki denizlerin yaklaşık %90'ının ve kıyı sularının %50'sinin derinlikleri hakkında elimizde kesin ölçümler mevcut değil. Bu nedenle hidrografiyle uğraşan bilim insanlarının faaliyet ve çalışmaları, dünya sularının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması üzerine kurulu 14. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi için oldukça değerli. Bu kapsamda, seyir güvenliğinden deniz çevresinin korunmasına, kıyı bölgelerinin yönetiminden savunma ve güvenliğe ve kaynak keşfine kadar geniş bir alanda destek sağlanıyor.

Kitack Lim, Denizde Can Emniyeti Uluslararası Sözleşmesi (SOLAS, 1974)'ne taraf olan devletlerin 2002'den bu yana hidrografi hizmetleri ve ürünleri sağlamakla yükümlü tutulduklarını hatırlattı. Ayrıca, deniz çevresinin korunmasını zorunlu kılan uluslararası kural ve uygulamaları da SOLAS Sözleşmesi'nin önemini ortaya koymaktadır.

 

 

IMO Hukuk Komitesi toplantısında HNS Sözleşmesi görüşüldü

26/04/2017

26-28 Nisan 2017 tarihlerinde 104. kez toplanan IMO Hukuk Komitesi (Legal Committee), 2010 HNS Protokolü'nün yürürlüğe girmesinin kolaylaştırılmasıyla ilgili çeşitli konuları ele aldı.

1996 yılında kabul edilen ve 2010 Protokolü ile düzenlenen HNS Sözleşmesi, gemilerle taşınan tehlikeli ve zararlı yüklerin sebep olduğu zararların tazmini ve sorumluluğu hakkında hükümler içeriyor.

Toplantıdan birkaç gün önce Norveç'in sözleşmeyi imzalayan ilk devlet olması, HNS'nin diğer dünya devletleri tarafından kabul edilmesini teşvik edecek önemli bir adım olarak görülüyor.

Hukuk Komitesi, tehlikeli ve zararlı yüklerin taşınması sırasında yaşanan kazalarla ilgili senaryoların yer aldığı bir sunuma onay verdi. Sunumda, diğer bazı konuların yanı sıra, kazalardan doğacak muhtemel etkiler ve protokol kapsamında sağlanacak tazmin ön plana çıkarılıyor. Komite ayrıca IMO Genel Kurulu'na iletmek üzere bir taslak karar üzerinde anlaştı ve protokolün uygulanması ve yürürlüğe girmesiyle ilgili 2018 yılı içinde iki günlük bir atölye çalışması programladı.

Komite, ILO Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC, 2006)'ne getirilen 2014 değişikliklerini faydalı gördüğünü de belirtti. Gemi adamlarının gemide terk edilmesi durumunda ve iş yaralanmalarından kaynaklanan ölüm ya da uzun süreli sakatlanmalarda gemi sahiplerinin mali güvence sağlamasını zorunlu hale getiren söz konusu değişikliklerle ilgili veri tabanının düzenlenmesinde IMO ve ILO işbirliği içinde çalışacak.

 

Uluslararası Panama Denizcilik Üniversitesi yeni teknoloji merkezi seçildi

26/04/2017

IMO, iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarıyla mücadeleye destek olmak için yeni bir projeye başladığını duyurmuştu. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen proje kapsamında beş ana bölge belirlendi ve bu bölgelerin her biri için küresel bir ağ oluşturması hedeflenen teknoloji merkezleri (MTCC) seçilmesi kararlaştırıldı.

Afrika, Asya ve Karayipler bölgelerinde hizmet sunacak teknoloji merkezleri geçtiğimiz aylarda duyurulmuştu.[1]

logo_univ_umip.jpgSon olarak Latin Amerika merkezinin Uluslararası Panama Denizcilik Üniversitesi olacağı açıklandı ve böylece proje kapsamındaki dört bölgenin teknoloji merkezleri olan üniversiteler belirlenmiş oldu.

Pasifik bölgesinde faaliyet gösterecek teknoloji merkezi seçildiğinde bu beş merkezin üç yıl süreyle projenin odağında yer alması ve uluslararası denizcilikte enerji verimliliğini yükseltecek IMO kural ve yasalarının etkin bir şekilde uygulanmasına katkı sunması bekleniyor. 

Uluslararası Panama Denizcilik Üniversitesi (UMIP)

Devlet Üniversitesi statüsündeki UMIP, Panama Cumhuriyeti'nin denizcilik eğitiminde uzmanlaşmış yasal yüksek eğitim kurumudur. Üniversite denizcilik sektörünü ilgilendiren deniz ticareti ve taşımacılığı, denizcilik hizmetleri ile kıyı, deniz ve deniz çevresinin korunması gibi tüm konularda eğitim vermektedir.

Üniversitede lisans ve yüksek lisans düzeyindeki programların yanı sıra sektörel konularda kısa kurslar da düzenleniyor. Ayrıca üniversite birçok ulusal ve uluslararası örgütle işbirliği yaparak araştırmalar yürütüyor.

 

Gemilerde zararlı organiklerin tutunmasını önleyici sistemlere yönelik eğitimler devam ediyor

27/04/2017

Yosun, midye gibi zararlı organiklerin gemi karinasına yapışması sonucu gemilerde meydana gelen 'biofouling', IMO'nun uzun süredir gündeminde yer alıyor. Bu konuyla ilgili yürüttüğü bir seri atölye çalışmasının sonuncusu 25-27 Nisan 2017 tarihlerinde Madagaskar'da düzenlendi. IMO, gemilerde zararlı organiklerin tutunmasını önleyen sistemlerin kullanılmasından kaynaklanan olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için bu sistemlerle ilgili yasal düzenlemeler üzerinde çalışmakta ve tutunmaları etkili bir şekilde kontrol etmek için kılavuz kurallar geliştirmektedir.

Bu kapsamda gerçekleştirilen Madagaskar'daki son atölye çalışması, Gemilerde Çürümeyi Önleyici Sistemler Sözleşmesi (Anti-fouling Systems Convention) ile Biyolojik Kirlilik Kılavuzlarının kabul edilmesi ve uygulanması için daha elverişli bir duruma zemin hazırladı.

 

Pasifik denizcilik sektöründe kadınlar daha fazla söz sahibi olacak

28/04/2017

2005 yılında Pasifik Topluluğu Sekreteryası (SPC) bünyesindeki Bölgesel Denizcilik Programı (RMP)'nın destekleriyle kurulan Pasifikli Kadın Denizciler Birliği (PacWIMA), denizcilik sektöründe kadınların konumu ve cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi konularını ele almak üzere 24-28 Nisan 2017 tarihlerinde bir araya geldi.

Birlik, IMO'nun sağladığı finansal destekten faydalanarak şimdiye kadar Pasifikli kadın denizcilere yönelik bölgesel strateji geliştirme toplantıları düzenledi ve Dünya Denizcilik Üniversitesi Kadınlar Birliği ile işbirliği kurdu. Ayrıca, birliğin yeni internet sitesi de IMO'nun destekleriyle ziyaretçilere sunuldu. 

women-seafarer.pngDenizcilik eğitimi alıp bu sektörde çalışmak isteyen kadınların teşvik edilmesi ve buna uygun ortamın oluşturulması için sivil toplum ve yerel topluluklar arasında kadın denizcilerin istihdamına yönelik bilincin yaygınlaştırılması, PacWIMA'nın ana hedef ve stratejisini oluşturuyor.

Toplantıya katılan IMO temsilcisi, Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden 'bölgesel faaliyetlerle kadınların statüsünün güçlendirilmesi' olarak belirlenen Hedef 5'e atıfta bulunarak deniz yolu taşımacılığının bu hedefin gerçekleştirilmesindeki önemli rolüne değindi.

 

 

IMO deniz haydutluğuyla ilgili son verileri paylaştı

28/04/2017

IMO deniz güvenliği uzmanı, 27 Nisan 2017'de Singapur'da düzenlenen ReCAAP ISC Deniz Haydutluğu ve Soygun Vakaları Konferansı'nda konuyla ilgili güncel istatistik ve verilere yer verdiği bir sunum yaptı.

Asya'da seyreden gemileri hedef alan silahlı soygun ve deniz haydutluğuyla mücadele etmek için kurulan Bölgesel İşbirliği Sözleşmesi ReCAAP konferansında katılımcılarla genel olarak IMO kaynaklı şu bilgiler paylaşıldı:

-Dünya genelinde deniz haydutluğu vakalarında %29'luk bir düşüş gözlendi. Buna göre, 2015'teki vaka sayısı 303 olarak kaydedilirken, bu sayı 2016'da 215 oldu.

-Malaka Boğazı'nda, 2015 yılındaki 134 vakaya karşı 2016'da 20 vaka olduğu bildirildi ve böylece %85 oranında bir düşüş olduğu gözlemlendi.

IMO'nun deniz haydutluğuyla mücadele kapsamında kabul ettiği yönetmelik ve kılavuzların başında, ISPS Kodu olarak bilinen 'Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenliği Kodu' ile Cibuti Hareket Kodu geliyor. Ayrıca IMO üyesi devletlerden Küresel Deniz Taşımacılığı Bilgi Sistemi (GISIS)'ni kullanarak gemilere yönelik haydutluk ve silahlı soygun vakalarını IMO deniz haydutluğu veri tabanına bildirmeleri bekleniyor.

Bağlantı adresini takip ederek IMO uzmanının sunumuna (İngilizce) erişebilirsiniz:

http://www.recaap.org/Portals/0/docs/Piracy%20and%20Sea%20Robbery%20Conference%202011/2017/Presentation%20by%20IMO.pdf

GISIS sistemine ise bu bağlantıdan erişilebilir:

https://gisis.imo.org/Public/Default.aspx

 

Kaynak: IMO internet sitesi ve basın duyuruları.

http://www.imo.org/EN/Pages/Default.aspx

 

 

__________________________________________________________________________________________________________________________________________________________ 

[1] Seçilen teknoloji merkezleriyle ilgili haberlerimiz internet sitemizde ve bültenlerimizde yayımlanmıştır:

http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/imodetay.aspx?haber=17 ('Şangay, Trinidad ve Tobago deniz teknolojisi merkezlerine ev sahipliği yapacak')

http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/imodetay.aspx?haber=20 ('Karayipler MTCC Merkezi: Hedef daha az karbon salınımı')

http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/imodetay.aspx?haber=19 ('Afrika Bölgesi'nin MTCC Merkezi olan üniversite açıklandı')