• Anasayfa
  • |
  • Danıştay Emsal Kararı Hk.

Danıştay Emsal Kararı Hk.

İstanbul
Sayı
Our Reference
 5004
Konu
Subject
Danıştay Emsal Kararı Hk.

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca 10.04.2013 tarihinde yayınlanan 17 no.lu damga vergisi sirküleri ile, ÖTV’si indirilmiş yakıt uygulamaları kapsamında donatan ve kiralayan tarafından verilen Ek-1 ve Ek-2 formlardan damga vergisi alınmaya başlanmış, ayrıca Vergi Daireleri tarafından 20004 yılından 2007 yılına kadar ÖTV’si indirilmiş yakıt talep formu taahhütnameleri üzerinden geriye dönük Damga Vergisi ve Cezaları gönderilmiştir.

 

Damga vergisi ve cezalarının iptali için üyelerimizce açılan davalar neticesinde, Danıştay Dokuzuncu Dairesince emsal nitelikte karar verilmiştir. Bahsekonu Kararın gerekçesinde;

’Olayda; sözü edilen düzenlemeler uyarınca davacı tarafından düzenlenerek davalı idareye verilen özel tüketim vergisi indirilmiş yakıt talep formu ve taahhütnamesi başlıklı kağıdın, üzerinde günlük ve yıllık azami yakıt miktarı ile bu yakıtların katma değer vergisi hariç toplam bedelleri gösterildiğinden, bu haliyle taahhütname niteliğinden olan kağıdın belli bir meblağı içerdiğinden bahisle nisbi olarak damga vergisine tabi tutulması suretiyle davaya konu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa, vergisi uyuşmazlık konusu kağıtta, Kararname ve Tebliğ’de belirtilen usul ve esaslara uygun hareket edileceği beyan edilmekte, herhangi bir taahhüt içermemektedir. Zira, kağıtta belirtilen hususlara uyulmaması halinde, Vergi Usul Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre, İdarece tesis edilecek işlemler, bu işlemlerin yapılmasının önceden ilgililerce taahhüt edilip edilmemesine bağlı değildir. Dolayısıyla; olayda olduğu gibi davacı tarafından yapılan bildirim, ispat ve belli etme gücünün varlığından söz edilmesine hukuki olanak yoktur.

Bu durumda, Damga Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen 1’inci maddesi kapsamında düzenlenen vergiye tabi kağıt bulunmadığından vergi mahkemesi kararının cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasında, sonucu itibariyle kanuna aykırılık bulunmamaktadır.’’

Denilerek sözkonusu kesilmiş damga vergisi ve cezalarının haksız olduğuna hükmedilmiştir. İlgiye konu emsal kararın üyelerimizin taraf olduğu benzer davalara etkisi şu şekilde olacaktır;

  1. Davaları ilk derece mahkemesi olan Vergi Mahkemesinde görülmeye devam eden üyelerimiz açısından; dava Vergi Mahkemesinde hangi aşamada olursa olsun savunmanın genişletilmesi ve yeni delil sunma yasağına bağlı olmadan bahsekonu emsal kararı dava dosyası kapsamına sunabileceklerdir. Şöyle ki, Usul Kanunlarımızla yargılama aşamasına geçildiğinde savunmayı genişletme ve delil sunma yasağı ilkesi benimsenmiş olsa da davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte yeni ortaya çıkan bilgi ve belgeler bu yasağa tabi olmadan istisna kapsamında sunulabilmektedir. Dava konusunun ‘’aynı olması’’ sebebiyle, bahsekonu emsal karar görülmekte olan davada kuvvetli bir delil teşkil edecektir.
  2. Temyiz aşamasında olup, Danıştay’da görülmekte olan davalar açısından ise; Temyiz aşamasındaki davalarda ortada kesinleşmiş bir karar bulunmamakla birlikte, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu nihai kararın hukuka uygunluğu incelenir. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi bu aşamada da savunmanın genişletilmesi ve delil sunma yasağı bulunmakla birlikte, temyize konu karardan sonra ortaya çıkan ve hükmü etkileyecek nitelikteki olgular temyiz aşamasında da ileri sürülebilecektir. Dosyası halihazırda temyiz aşamasında bulunan üyelerimizin Danıştay’a sunacakları beyan dilekçesi ile bahsekonu emsal kararın sonradan ortaya çıkmış hükme etki edebilecek nitelikte bir delil olduğunu belirttiği ek bir dilekçe sunmaları gerekmektedir.
  3. Geçmişte bahsigeçen vergi cezasının iptali için Vergi Mahkemelerinde dava açmamakla bu cezası kesinleşmiş üyelerimiz açısından; yukarıda bahsedilen durum farklılık arz etmektedir. Şöyle ki, Vergi Mahkemelerinde, iptale konu olacak vergi cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde dava açılması gerekmektedir. Bu süre ancak istisnai hallerde uzamaktadır.  İşbu halde, bu sürenin kaçırılmış olduğu anlaşılmakla, emsal karar bulunmasından bahisle iptal davası açılması halinde dava süre yönünden reddolunabilecektir. Öte yandan, emsal kararın sunularak geçmişe yönelik olarak ödenmiş vergi cezasının iptali talebinin Vergi Dairesine yöneltilmesinin başvurulabilecek bir çare olduğu değerlendirilmektedir.
İçeriği Buraya Yazınız.
EK :
Bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederiz.
Saygılarımızla