DTO AB ŞUBAT BÜLTENI

AB Anayasası’nda Gelişmeler Lüksemburg ve İspanya Dışişleri Bakanları Nicolas Schmit ve Alberto Navarro, ortak bir bildirim yayınlayarak Anayasa'nın yürürlüğe konulması konusunda AB'nin Dönem Başkanı Almanya'ya destek vermek istediklerini ifade ettiler. AB Anayasası’nı onaylayan on sekiz ülkeyi temsilen iki ülke bakanı, “‘21. yüzyılda nasıl bir Avrupa istiyoruz?’ sorusunun cevabını bulmalıyız. Global bir dünyada, birlikte hareket edebilen birleşmiş bir Avrupa'ya ihtiyacımız var” sözleriyle endişelerini dile getirdiler. AB Dönem Başkanı Almanya’yı altı aylık görev süresinde bekleyen en önemli görev, Anayasa’nın yürürlüğe konulması için gerekli girişimler olarak görülüyor. Bu görevin Anayasa'ya ‘hayır’ diyen Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile aynı döneme denk gelmesi, çözümü daha da zorlaştıran bir etken olarak ortaya çıkıyor. AP'nin Yeni Başkanı Seçildi Avrupa Parlamentosu'nun (AP) yeni başkanlığına, AP’de en büyük koltuk sayısına sahip olan Avrupa Halk Partisi (EPP) adıyla bilinen Hıristiyan Demokratların grup başkanı Hans-Gert Poettering seçildi. Hıristiyan Demokratlar’ın Türkiye’nin AB üyeliği hakkındaki politikaları, tam üyelik yerine Türkiye ile imtiyazlı ortaklık kurulması doğrultusunda. AP'nin Strasburg'daki Genel Kurul toplantıları sırasında yapılan oylamada, 715 milletvekilinden 450'si Poettering'in lehine oy kullandı ve Alman milletvekilinin oyların %65,31'ini alması nedeniyle, çoğunluk sağlanmış oldu. Avrupa Parlamentosu’nda Aşırı Sağcı Oluşum Avrupa Birliği’ne üye olan Romanya ve Bulgaristan'dan gelen bazı milletvekillerinin de katılımıyla Avrupa Parlamentosu’nda (AP) güçlenen aşırı sağcılar, Parlamento'nun beşinci büyük grubunu oluşturdular. Bu grubun temel politikalarının arasında göçmenler, AB Anayasası ve Türkiye karşıtlığı yer alıyor. “Kimlik, Gelenek ve Egemenlik” (ITS) adı ile geçtiğimiz ay kurulan AP'deki aşırı sağcı siyasi grup 7 ülkeden toplam 20 üyeyi kapsıyor. ITS bünyesinde Fransa'dan Jean-Marie Le Pen'in Front National Partisi’ni, İtalya'dan Mussolini'nin torunu Alessandro Mussolini'nin partisini, Avusturya'dan Jörg Haider'in FPÖ'sünü ve Belçika'nın Flaman milliyetçisi Vlaams Belang’ın partisi olmak üzere Avrupa'nın en tehlikeli görülen partileri bir araya toplanmış durumda. Grup, AP’nin diğer grupları tarafından tepkiyle karşılanırken, aşırı sağcıların 1,3 milyon Euro tutarındaki AB fonundan yararlanabilmesi için de fırsat yarattı. Grup, kuruluşuyla birlikte gelecekteki faaliyetleri hakkında da ilk işaretleri verdi. Parti Başkanı ve Fransız milletvekili Bruno Gollnisch, AP Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, 'Türkiye'nin AB üyeliğini engellemeliyiz.' sözlerini sarf etti. Avusturya’nın Türkiye Referandumu Planları Avusturya'da bir önceki hükümetin gündeme getirdiği Türkiye’nin AB üyeliğini referandumda değerlendirme teklifi, yeni hükümet tarafından da gündeme alındı. Sosyal Demokrat (SPÖ) ve Muhafazakar Halk Partisi (ÖVP) tarafından kurulan koalisyon hükümeti tarafından hazırlanan belge, Türkiye'nin Avrupa standartlarına uyum gösterip göstermediğinin dikkatle inceleneceğini vurguluyor. Diğer yandan Balkan ülkelerinin bir an önce AB'ye entegrasyonlarının tamamlanması gerektiği ifade edildi. Çalışma Süresi Kurallarına Uymayan AB Ülkelerine Ceza Avrupa Komisyonu'nun istihdam, sosyal işler ve eşit fırsatlardan sorumlu üyesi Vladimir Spidla, AB'deki birçok ülkenin çalışma süresi kurallarına aykırı davrandığını açıklayarak konunun üzerine gidileceğini ifade etti. Bu çerçevede doktor ve itfaiyeciler gibi meslek gruplarının gece nöbetlerini mesai olarak görmeyen AB ülkeleri, çalışma süreleri Yönergesi kurallarına uymadıkları gerekçesiyle cezalandırılabilecek. 2002 ve 2003 yıllarında Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği kararlara göre, bazı meslek gruplarının gece nöbetinin 'çalışma saati' olarak görülmesi ve bu konuda hizmet karşılığı gerekli ödemenin ve dinleme saatlerine ilişkin kuralların uygulanması gerekiyor. AB’den Yeni Enerji ve İklim Politikası AB’nin yeni enerji ve iklim politikasının detayları açıklandı. 10 Ocak 2007 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan ‘enerji ve iklim paketi’; temel olarak sera gazı salınımlarının azaltılmasında yeni hedef değerlerin belirlenmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması ve enerji sektöründe iç pazarın oluşturması gibi konular üzerinde politikalar geliştiriyor. Bu bağlamda, AB, sera gazı salınımlarını 2020 yılına kadar %20 oranında azaltmayı öngörürken, gelişmiş ülkelere 2012–2020 tarihleri arasında %30 oranında bir kesintiye gitmeleri için baskı yapacak. İç pazarın güçlendirilmesi için enerji üretim ve dağıtım hizmetlerinin birbirlerinden ayrılmaları, düzenleyici otoritelerin güçlendirilmesi ve AB üye ülkeleri arasında %10 seviyesinde ara enerji bağlantılarının kurulması gibi tedbirler öngörülüyor. Deniz Emniyetinde Napoli Paketi Çağrısı Ocak ayında konteynır gemisi MSC Napoli’nin geçirdiği kazadan sonra Avrupa Kıyı Bölgeleri Konferansı (CPMR), diğer AB deniz emniyeti paketlerine benzer bir Napoli paketi hazırlanması konusunda Avrupa Komisyonu’na çağrıda bulundu. Bu bağlamda CPMR Deniz Emniyeti Direktörü François Desrentes, MSC Napoli kazasının konteynır taşımacılığında emniyet kurallarının güçlendirilmesi için bir araç olarak kullanılmasını gerektiğini ifade etmiştir. Bu görüşe karşılık Avrupa Komisyonu, Kasım 2005 tarihinde açıklanan Erika 3 Paketi’nin bir an önce yürürlüğe girmesinin önemini vurgulayarak, bu paketin sadece petrol kazaları ile değil, tüm kazalar ile mücadele konusunda önlemler sunduğunu belirtmiştir. Bilgilerinizi arz ve rica ederiz. Saygılarımızla, Murat TUNCER Genel Sekreter Dağıtım: Bilgi: Gereği - YK Başkan ve Üyeleri Tüm Üyelerimiz (Web) - YK Yedek Üyeleri